25 Nisan 2013 Perşembe

Usta siyasetçi, usta kalem Ali Naili Erdem’den

Usta siyasetçi, usta kalem Ali Naili Erdem’den
Prof. Dr. İSA KAYACAN
            Siyasette usta, yazdıkları, yayınladıklarıyla usta, konuşma sanatında en üstte bir başka usta, Sanayi, Çalışma ve Milli Eğitim eski Bakanlarından Ali Naili Erdem’in “Hazreti Pir Mevlana Okyanusundan bir damla” başlıklı, adlı konuşmasının satırları arasında mini bir gezinti yapmak istiyorum:
            Sayın Erdem; “Onbirinci yüz yılın ortalarında yeni bir yurt bulmak için Orta Asya’dan Anadolu’ya akanlar, Türkistan’dan geçerken, Ahmet Yesevi adlı gönül erinin hikmet dolu sözlerini de beraberlerinde götürüyorlardı” diye söze başlıyor.
            Ali Naili Erdem’in 12 sayfalık konuşmasının satırları arasından aldığımız cümleler şöyle sıralanıyor efendim:
            1-  Hazreti Pir Mevlana Moğol istilasının taş taş üstüne bırakmadığı Konya’ya göç ettiği zaman, çaresizlik içinde kıvrananlar, Tanrıdan sadece huzur istiyorlardı.
            2- Böylesine elim ve muzdarip ortamda, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli birer Allah dostu olarak şifa kaynağı oldular. Bu gönül sultanlarından Mevlana evrene sığmayacak kadar yüce bir varlıktır.
            3- Mevlana her şeyin insanda olduğunu ve evrenin insan için var edildiğini söyleyen dildir. İster gönül gözüyle bakıldığında onun yolunun aşk ve ahlak yolu olduğu anlaşılır.
            4- Mevlana’nın, Şemsin ölümünden sonra, kendini tamamiyle şiire verdiğini öğreniyoruz. Şiirlerini her ortamda Yıkanırken, gezerken, otururken ve sema ederken kısacası her fırsatta Hüsamettin Çelebi’ye yazdırmıştır.
            5- Mevlana’yı anlamağa çalışırken, zamanı aşmanın ve zamanı aşarak yaşamanın da bir olgunluk meselesi olduğunu görüyoruz.
            6- Mevlana bir arayışın adamıdır. Bu arayışının en güzelini bir ilahi hasretin doğurunda bulmuş, onu şiirle söylemiş, şiirden taşan duyarlılığı da sema ile bezemiş ve yepyeni ilahi bir musikiyi yaratmıştır.
            7- Bütün bir dünya Mevlana’ya koşarken, bizim ondan uzaklaşmamızın anlaşılır bir yönü yoktur.
            8- Hazreti Pir, insanı Kur’anın Tin suresindeki “Biz insanı en güzel biçimde yarattık” ayetiyle benimsemiştir. Yaratılışımızın özünde şer ve ıstırap yoktur. İyilik, sevgi ve hayır vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder