Türkiye’de on yıllık Demokrat Parti iktidarını sona erdiren ve uzun yıllar askeri vesayetin siyaset üzerinde baskı kurmasına neden olan 27 Mayıs 1960 darbesine giden yol aynı zamanda 15 Ekim 1961 seçimlerini de etkileyen temel unsurdu.
Gizli komitalar ve 9 Subay Olayı
Seçimlerden sonra kurulan Beşinci Menderes hükümeti, 1950–1960 Döneminin son hükümeti oldu. Hükümet göreve gelir gelmez yaşanan “Dokuz Subay Olayı” 1958 Türkiye’sinin önemli gündem maddelerinden biridir.
Komiteyi 1954'te İstanbul'da Dündar Seyhan ve Orhan Kabibay`ın kurdu. Faruk Güventürk, Ahmet Yıldız, Suphi Gürsoytrak, Orhan Erkanlı ve Necati Ünsalan gibi genç subaylar da bu komiteye katıldı. Ankara`da ise Talat Aydemir, Millî Müdafaa Vekili Ethem Menders`in yaveri Adnan Çelikoğlu, Sezai Okan, Osman Köksal ve yandaşları ayrı bir komite kurdu.
İstanbul ve Ankara’da kurulan bu komiteler 1957’de birleşti. DP`nin kaybedeceğini varsayan Birleşik Komite 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreninde zırhlı birlikler ile şeref tribünündeki DP’lileri tutuklayarak yönetime el koymak için plan yaptı. Fakat seçimde DP kazandığı için darbe Şubat 1958’e ertelendi.
Komite üyesi Kurmay Binbaşı Samet Kuşçu’nun 16 Ocak 1958’de ihbarı üzerine kendisiyle birlikte emekli Kurmay Albay Cemal Yıldırım, Kurmay Albay Naci Aşkun, Kurmay Albay İlhami Barut, Topçu Yarbay Faruk Güventürk, Piyade Binbaşı Ata Tan, Piyade Binbaşı Ahmet Dalkılıç, Piyade Yüzbaşı Kazım Özfırat, Piyade Yüzbaşı Hasan Sabuncu tutuklandı. Yargılamalar sonucunda 8 subay beraat etti, Kuşçu ise "iftira" suçundan mahkum oldu.
Toplumsal kutuplaşma
17 Şubat 1959'da Menderes'in başkanlığında Londra'daki Kıbrıs görüşmelerine gelen Türk delegasyonunu taşıyan uçak Londra yakınlarında bir ormana düştü. Bu uçak kazasından Menderes'in yara almadan kurtulması iktidar ve muhalefet arasında bir yumuşamaya yol açsa da bu durum fazla sürmedi. 1959'un Nisan ayında CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, Batı Anadolu illerini kapsayan bir geziye çıktı. CHP'liler geziye "Büyük Taarruz" adını taktı.
İnönü, Uşak, Manisa ve İzmir'den sonra 4 Mayıs'ta İstanbul'a geldi. Yeşilköy Havalimanı'ndan şehir merkezine giderken Topkapı'da halkın tepkisiyle karşılaştı. Askerin müdahalesi ile İnönü olay yerinden kurtarıldı. Birçok ilde CHP-DP arasında olaylar patlak verdi.
28 Nisan'da İstanbul'da 29 Nisan'da Ankara'da çıkan öğrenci olayları zorlukla bastırıldı. Olaylarda kan dökülmesi nedeniyle DP yönetimi bu illerde sıkıyönetim ilan etti.
Atatürk Bulvarı'nda sessiz yürüyüş yapan Harp okulu öğrencileri ise 20 Mayıs'ta Türkiye'yi ziyaret edecek Hindistan Başbakanı Nehru'yu karşılamak için Esenboğa'dan şehir merkezine gitmek için aynı arabaya binecek olan Menderes'i Nehru'nun yanından kaçırmayı planladı. Bu eylemin dış dünyaya karşı olumsuz etki oluşturacağı kanaatine varılarak plan reddedildi.
Cumhuriyet tarihinin ilk sivil itaatsizlik eylemi de bu günlerde yapıldı. Mayıs 1960 tarihinde, Ankara, Kızılay'da Demokrat Parti aleyhtarı öğrencilerin yaptığı protesto eylem adını 5. ayın 5. günü saat 5`te Kızılay'da gerçekleşmesinden aldı. 28 ve 30 Nisan 1960 tarihlerinde polisle öğrenciler arasında çıkan çatışmalarda öğrencilerin hayatını kaybetmesi toplumu kutuplaşmaya sürükledi.
27 Mayıs ve darbecilerin iktidarı
Toplumsal gerginliğin artması ile adeta zemini oluşturulan darbe emir komuta zinciri dışında 27 Mayıs 1960 günü gerçekleşti. 1924 Anayasası dönemini kapatan askeri darbe, 25 Ekim 1961 günü yeni TBMM‘nin açılmasıyla sonlanacak bir ara dönemin de mimarı oldu. Darbe, en üst rütbesi albay olmak üzere, bir grup subay tarafından planlandı. Darbenin asıl lideri ve kurulan gizli örgütlerin teşkilatlanmasını sağlayan kişi Tümgeneral Cemal Madanoğlu olsa da rütbesinin orgeneralden küçük olması ve Ankara ile İstanbul dışındaki komutanların karşı bir müdahalede bulunma ihtimali nedeniyle darbecilerin başına Orgeneral Cemal Gürsel getirildi.
27 Mayıs cuntasının idamla yargıladığı Genelkurmay Başkanı Org. Rüştü Erdelhun ise cuntanın başlattığı darbenin en sıcak dakikalarının yaşandığını anlarda evinden çıkmaya hazırlandığı sırada darbeciler kapısını kırarak içeriye girdi. Erdelhun Paşa, silah zoruyla Harp Okulu’na götürüldü. ‘Cuntanın lider ol’ teklifini reddedince radyoevinden okunan bildiriyle tarihe kara bir leke olarak geçen, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk darbesi ilan edildi.
Darbeye karşı oluşabilecek direnişi engellemek amacıyla, ilk olarak Tümgeneral Selahattin Kaplan komutasındaki 28. Tümen, Tuğgeneral Yusuf Demirdağ komutasındaki Zırhlı Eğitim Merkezi, Süvari Yarbay Reşit Çölok komutasındaki 43. Süvari Alayı, Binbaşı Hakkı Bozok komutasındaki Tank Taburu etkisiz hale getirildi. İkinci olarak ise, ordu evindeki subaylar teslim alındı. Ankara 27 Mayıs‘a burada çıkan çatışma sesleri ile uyandı.
Asker içinde oluşabilecek direnişi engellemek için yapılan bu girişimlerin yanında siyasilerde gözaltına alındı. 27 Mayıs sabahının ilk saatlerinde, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, TBMM Başkanı Refik Koraltan ve İçişleri Bakanı Namık Gedik başta olmak üzere, DP milletvekilleri gözaltına alınarak Harp Okulu binasına götürüldü. Adnan Menderes ise Kütahya yolunda tutuklanarak Harp Okulu‘na getirildi. Darbeciler bu girişimlerle darbenin ilk aşamasını tamamladılar.